Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2022/990 K. 2023/51 T. 08.02.2023:
"İşyeri ihtiyacının kural olarak dava açılmadan önce doğmuş olması gerekir. Yakında gerçekleşecek işyeri ihtiyacı için de tahliye davası açılabilir. Dava açıldığında ihtiyacın bulunması, bu ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olması, dava sonuna kadar ihtiyacın devam etmesi gerekir. Gerçek, samimi ve zorunlu olmayan ihtiyaçlar için tahliye kararı verilemez."
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi T. 5.10.2010, E. 2010/6839, K. 2010/9831
"Sözleşmenin 3.6 maddesi ise, “.. Müteahhit arsa sahibinin yazılı onayını almaksızın sözleşmedeki hak ve sorumluluklarını başkasına devredemeyeceği...” şeklinde olup, bu madde hükmü uyarınca yüklenicinin sözleşmeden doğan genel hak ve sorumluluklarını temlik etmesi, bir başka deyişle sözleşmenin genel olarak temlik edilmesi yasaklanmıştır. Anılan madde hükmü uyarınca yüklenicinin arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarıca edimlerini yerine getirmesinden sonra kazandığı kişisel hakkı üçüncü kişilere temlik etmesi yasaklanmamıştır."
“Şikayetçi avukat tarafından takip edilen dava dosyalarına yazılı bildirimde bulunmadan vekaletname sunduğu ve duruşmalara katıldığı gerekçesiyle davacı avukata uyarma cezası verilmiş ve bu karar da Türkiye Barolar Birliği Disiplin Kurulu'nun dava konusu kararı ile onanmış ise de; uyarma cezasının tesisinde dayanak alınan Türkiye Barolar Birliği Meslek Kurallarının 39. maddesi üst hukuk normlarına aykırı bulunarak iptal edildiğinden, davacı hakkında tesis edilen uyarma cezasına ilişkin dava konusu işlemlerde de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.”
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi, E. 2020/1147 K. 2021/719 T. 04.02.2021
“…uzman tıp doktoru bilirkişiden davacının kazadaki yaralanması ile tedavisinin mahiyeti, tedavi süresi ve şekli ile tedavi belgeleri dikkate alınmak suretiyle, tedavi sürecinde yapılması muhtemel ve belgelenmemiş tedavi giderlerinin ve yol masrafının miktarı konusunda ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli bir rapor alınarak, TBK hükümleri de gözetilerek oluşacak sonuca göre davacı isteminin karara bağlanması…”
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, E. 2023/6333 K. 2024/2751 T. 22.04.2024
“… erkeğin ise süreklilik arz edecek şekilde evlilikten doğan yükümlülüklerini yerine getirmediği, evle ilgili tüm sorumlulukları kadının üzerine bıraktığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda, davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğunun kabulü…”
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi E. 2018/979 K. 2018/2795 T. 2.7.2018
“Yüklenicinin hiç bir talepte bulunamayacağına dair kararlaştırılan ceza, yüklenicinin mahvına neden olacağından ahlaka aykırıdır. Bununla birlikte ayrıca 100.000 ABD doları ödenmek üzere ceza kararlaştırılmış olduğundan yüklenicinin mahvına neden olacak biçimdeki açık hakkaniyetsizlik içeren bu ceza düzenlemesi ahlaka ve adaba aykırı olduğundan batıl olup geçersizdir.”
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2017/5411 K. 2018/11236 T. 8.11.2018
“Yenileme sözleşmesinde kira bedeli emsal ve rayiçlere uygun değil ise yenileme sözleşmenin imzalanmasından itibaren 5 yıl geçmemiş olsa dahi ilk sözleşmenin başlangıcına göre geçen süre gözetilerek şartları varsa kira parasının hak ve nesafete göre tespiti talep edilebilir.”
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi T. 7.10.2015, E. 2014/36560, K. 2015/28622.
“Bu durumda mahkemece,davaya konu mesken niteliğindeki bağımsız bölümler yönünden davanın tefrik edilerek Tüketici Mahkemesi sıfatı ile görülmesi,eldeki davaya ise sadece dava konusu dükkan yönünden devam edilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile uyuşmazlığın tamamının genel mahkeme sıfatı ile görülüp sonuçlandırılması usul ve yasaya aykırıdır.”
