Yargıtay Hukuk Genel Kurulu E. 2021/485 K. 2021/971 T. 7.7.2021
"Belirsiz alacak davası niteliği gereği istisnai bir dava türü olmakla davasını belirsiz alacak davası olarak açan kişi bunu açıkça dilekçesinde belirtmelidir. Her ne kadar 30.10.2014 tarihli duruşmada davacı vekili “davamız belirsiz alacak davasıdır” şeklinde beyanda bulunmuş ise de; davanın türünün bu şekilde değiştirilmesine imkân bulunmamaktadır. Sonuç itibariyle davanın kısmi dava şeklinde açıldığı sabittir."
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi E. 2017/3921 K. 2017/17494 T. 12.12.2017
"6100 Sayılı HMK.'nun 20. maddesindeki düzenlemeye göre, görevsizlik kararı kesinleşmeden önce görevsiz mahkemeye başvurulmasında yasal bir engel bulunmamaktadır. O halde karar kesinleşmeden ve süresi geçmeden dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi için başvurulmuş olması nedeniyle Mahkemece işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir."
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi T. 25.1.2018, E. 2016/2289, K. 2018/223
“Hal böyle olunca, yasal süresi geçtikten sonra verilen ve davacı tarafın itirazı ile karşılaştığı için hiç verilmemiş sayılan cevap dilekçesinin ıslahı suretiyle zamanaşımı def'i ileri sürülemeyeceğinden somut uyuşmazlığımızda mahkemenin zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar vermesi doğru olmamıştır.”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, E. 2022/218 K. 2023/535 T. 31.05.2023
"Hâl böyle olunca; ilk derece mahkemesince itirazın iptali davasında maddi hata sonucu yanlış icra dosyasına dayanıldığından icra dosyasının değiştirilmesinin mümkün olduğu, mahkemece sonradan dayanılan Ayaş İcra Müdürlüğünün 2008/100 Esas sayılı dosyası esas alınarak davanın esasının incelenmesi isabetli olduğundan verilen direnme kararı yerindedir."