Yargıtay 12. Hukuk Dairesi T. 4.5.2023 E. 2022/10159 K. 2023/3084
“Dairemizce, ilamsız icra takiplerinde mükerrerlik iddiası, borca itiraz niteliğinde görülerek, bu itirazın İİK’nın 62. maddesi gereğince icra dairesine yapılması gerektiğine dair görüş istikrarlı şekilde uygulanmış ise de, derdestliğin HMK’da dava şartı olarak düzenlenmesine ve bu hususun Yargıtay Büyük Genel Kurulunun içtihadı birleştirme kararı ile de benimsenmesine paralel olacak şekilde görüş değişikliğine gidilerek, icra takibinin ilamlı ya da ilamsız olduğuna bakılmaksızın, mükerrer takibin iptali talebinin, takip şartı olarak değerlendirilmesi ve buna bağlı olarak icra mahkemesine şikayet yolu ile getirileceği, söz konusu şikayetin ise süresiz olarak ileri sürülebileceği sonucuna varılmıştır.”
İTİRAZIN İPTALİ DAVASININ KISMİ DAVA OLARAK AÇILMASI VE DAVA AÇILIŞ TARİHİNDEN İTİBAREN BİR YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRENİN GEÇMESİNDEN SONRA ISLAHLA MİKTARIN ARTTIRILMASI DURUMUNDA ISLAH İLE ARTTIRILAN MİKTAR BAKIMINDAN DAVANIN REDDİNE KARAR VERİLMESİ GEREKİR.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi T. 05.12.2024 2024/8873 E. 2024/9570 K.
“Eldeki davanın, dava dilekçesi ile talep edilen ve harçlandırılan 5.000,00 TL yönünden kanunda öngörülen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı, ne var ki ıslahla artırılan miktar yönünden itirazın iptali davası için öngörülen bir yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği, hak düşürücü sürenin, itiraz niteliğinde olup hakim tarafından re'sen dikkate alınması gerektiği, bu sebeple ıslah ile artırılan miktar bakımından hak düşürücü süre geçtiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.”
