T.C. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi T. 21.5.2019 E. 2017/7770 K. 2019/4738
“Davacı dava konusu taşınmazda paydaş olup, paylı mülkiyette her paydaş kendi payı oranında kira bedelinin tespitini isteyebilir. Davacı da dava dilekçesinde payı oranında kira bedelinin tespitini talep etmiştir. Bu durumda Mahkemece, paylı mülkiyete tabi taşınmazlarda paydaşın sadece kendi payı için kira tespiti davası açabileceği gözönünde bulundurularak davacının payı oranında kira bedelinin tespitine karar verilmesi gerekirken taşınmazın tamamı için kira bedelinin tespitine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.”
T.C. YARGITAY 6. Hukuk Dairesi E. 2015/13230 K. 2016/7104 T. 30.11.2016
“Takibe ve davaya dayanak yapılan 05.11.2012 tanzim tarihli adi nitelikli tahliye taahhütnamesi sözleşme tarihinden sonra düzenlenmiş olup taahhütname içeriğinde kiracısı olduğum taşınmaz ibaresi bulunmaktadır. Davalı kiracı itirazında taahhütnamedeki imzasını inkar etmemiş, kira ilişkisine karşı çıkmamıştır. Davalının icra takibinde tahliye edilecek taşınmazın adresinin bulunmadığına yönelik itirazının da olmadığı gözönünde bulundurularak, geçerli tahliye taahhüdüne dayanarak açılan davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile verilen red kararı doğru değildir.”
T.C. YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 2000/8687 K. 2000/8822 T. 16.10.2000
“Davacı konut ihtiyacını çevre değişikliği ihtiyacı ve ailevi nedenlere dayandırmış, duruşmada dinlenen davacı tanıkları da davacının halen kendi evinde oturduğunu, eşiyle aralarının bozuk olup, boşanma davası açıldığını, dedikodular nedeniyle oturmakta olduğu yerden taşınmaz istediğini belirtmişlerdir. 6570 Sayılı Yasa gerçek, samimi ve zorunlu ihtiyacı tahliye sebebi olarak kabul etmektedir. Davacının kiralananla aynı şehirde halen kendisine ait konutta ikamet etmesi de nazara alınarak sadece eşiyle aralarında boşanma davasının olması ihtiyacın zorunlu ve samimi olduğunu göstermez.”