Yargıtay Kararları

AYNI TAŞINMAZA İLİŞKİN BİRDEN FAZLA TAŞINMAZ SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ YAPILMASI DURUMUNDA ÖNCEKİ TARİHLİ SÖZLEŞMEYE DEĞER VERİLİR

AYNI TAŞINMAZA İLİŞKİN BİRDEN FAZLA TAŞINMAZ SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİ YAPILMASI DURUMUNDA ÖNCEKİ TARİHLİ SÖZLEŞMEYE DEĞER VERİLİR

Yargıtay 14. HD., E. 2000/2066 K. 2000/2448 T. 13.04.2000

"Bu durumda iki kişisel hak birbiriyle çatıştığında önceki tarihli olanına değer vermek gerekir. Bunun içindir ki, asli müdahillere ait önceki tarihli satış vaadi sözleşmesine itibar etmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir."

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine 28.4.1995 gününde verilen dilekçe ile tapu iptal - tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne müdahillerin davasının reddine dair verilen 30.12.1999 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ve müdahiller tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

Davacı Nuriye, 26, 34, 6 ve 10 sayılı parsellerdeki Şevket ve Remzi'ye ait miras hisselerini, adı geçenlerden 16.9.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını bildirerek, bu hisselerin adına tescilini istemiştir.

Sacide ve Adem isimli kişiler de, Şevket ve Remzi'nin aynı miras hisselerini, 20.10.1987 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile yine bu kişilerden satın aldıklarını belirterek, işbu davaya usulünce harcını da vermek suretiyle asli müdahil olmuşlar ve dava konusu taşınmazların adlarına tescilini istemişlerdir.

Mahkemece, asli müdahillerin davasının, olayda on yıllık zamanaşımı gerçekleştiğinden reddine; davacı Nuriye'nin davasının ise kabulüne karar verilmiş; hükmü, asli müdahiller vekili ile davalılar temyize getirmişlerdir.

Şevket ve Remzi dava konusu taşınmazlarda murislerinden gelen hak ve hisselerini davacı Nuriye ile asli müdahiller Adem ve Sacide'ye ayrı ayrı satış vaadinde bulunmuşlardır. Parseller başlangıçta iştirak halinde mülkiyete konu iken, daha sonra mahkeme kararı ile 19.3.1997 tarihinde müşterek mülkiyete dönüştürülmüştür.

İştirak halinde mülkiyete konu taşınmazlarla ilgili gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri, bu mülkiyet sona erdiğinde ifa kabiliyetini kazanır. Satış vaadine konu taşınmazlar, 19.3.1997 tarihinde müşterek mülkiyete dönüştürüldüğünden ve zamanaşımı da bu tarihten başlayacağından, asli müdahillerin davasının açılış tarihine göre dayandıkları satış vaadi sözleşmelerinin on yıllık zamanaşımına uğradığından sözetmek mümkün değildir.

Bu durumda iki kişisel hak birbiriyle çatıştığında önceki tarihli olanına değer vermek gerekir. Bunun içindir ki, asli müdahillere ait önceki tarihli satış vaadi sözleşmesine itibar etmek gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün (BOZULMASINA), istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, 13.4.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

AV. ARB. Seher ÇINGIL, LL.M.

Hakkımızda

Avukat Seher ÇINGIL, düzenli olarak mevzuat değişikliklerini takip ederek, güncel ve hukuki konularla ilgili yayınladığı eserlerle çalışmalarına devam etmektedir. Bu sayede müvekkillere sunulan hizmetin verimliliği artmakta ve dinamik bir iş disiplini ile en hızlı ve güvenilir hukuki hizmet sağlamaktadır.

İletişim

Konacık Mah. Kazım Karabekir Cad. No:24 D:A-3 Bodrum, Muğla